top of page

Terzi Dizisi ve Değişim

“İnsanlar davranışlarını nadiren başkalarının talebi üzerine değiştirirler. Bunu kendi istekleriyle ve istedikleri zaman yaparlar*”.


Son zamanlarda yaşamımın her anındaki koçluk öğelerini koklar, düşünür oldum. Buna son izlediğim Netflix dizisi “Terzi” dahil. Bu dizinin neresinden koçluk çıkardığımı merak ettiniz mi? Bundan sonrasını merak edenler için yazmaya devam ediyorum…

Dizide beni fazlaca düşündüren karakter “Cemre” oldu. Diziye ikinci sezonda, baş karakterin en yardıma ihtiyacı olduğu anda girdi. Duygusal yükleriyle boğuşan kişiyi farketti, ona uyumlandı, hatta çevresindekilere de uyumlandı, onları yargılamadan sezon boyunca dışarıdan izledi. Kendi hayatıyla ilgili hiçbir şey duymadık dizide, konu kendisi değildi. Koçluğun sihirli araçlarından birisi de işte bu: Karşıdakinin başkaları ile ilişkilerini veya yaşama biçimini “yargılamamak”.


Koçlukla bağlantı kurduğum bir diğer sahne ise, Cemre’nin Peyami ile arabadan denize uçtuğu an oldu. Evet, sahne hiç inandırıcı değil, emniyet kemeri takmayan Cemre’nin sudan burnu bile kanamadan çıkması ve hala umarsız şekilde yüzme keyfi yaşamak isteyen hali alışılmışın dışında. Burada kurgu hakkını kullanarak bu sahneyi bir metafora dönüştürsek ne olur peki? Peyami dibe battı mı? Evet battı. Cemre onunla dipte miydi? Hayır, yukarıda onu bekliyordu. Peyaminin uyanışı kendisiyle mi ilgiliydi? Evet, konu ne olursa olsun, sorumluluk kişinin kendisinde olmalıydı. Koçluk görüşmelerinde de bu zihin yapısını korur, danışanın duygularını, hislerini yaşamasına izin verir, ancak asla aynı yerde olmayız. “Sobaya sarılmayız”.


Beni düşündüren son benzerlik de, Cemre’nin, ana karakter Esvet’in aksine Peyami’ye “Toparlan, kendine gel, sen bu değilsin” gibi beylik laflar etmemesi tam tersine hep yanında yer alıp sadece anlamaya yönelik sorular sorması, ve bazen de sadece gözlemde kalması oldu. Think Again’in yazarı, Wharton profesörü Adam Grant der ki, mantıklı açıklamalar her zaman işe yaramaz. Yapabileceğin tek şey karşındakinin düşünme biçimini anlamak ve yeniden değerlendirmek isteyip istemediklerini sormak. Gerisi onlara kalmış. Değişim üzerine çok aydınlatıcı bir bakış açısı öyle değil mi? Tamam Peyami’nin alkol bağımlılığının hemen ardından ilahi kademeye ulaşması kadar hızlı ve yıkıcı bir değişimden bahsetmiyoruz koçlukta belki, bu büyük bir beklenti olurdu, ancak değişimin bebek adımları için bile bu araçları deneyimlemeye değmez mi?

*Amy Gallo – “Geçinmek” kitabından.


Comments


bottom of page